- başı olmak
- v. lead
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
liste başı olmak — listenin ilk sırasında olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı tutmamak — başı ağrılı olmak … Beypazari ağzindan sözcükler
başı çekmek — herhangi bir konuda önde gitmek, önayak olmak Hacı Reşit in dükkânında post kuran orta yolcular arasında Muallim Naci başı çeker. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı belada olmak — çözülmesi güç, sıkıntılı bir durumda olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı kazan gibi olmak — başında çok ağrı ve uğultulu bir sersemlik olmak Başım kazan gibiydi, bir kavanoz aspirin içsem ağrımın geçeceğine ihtimal vermiyordum. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı darda kalmak — parasızlıktan dolayı sıkıntıda olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı taşa değmek — ağır bir durum kendisine ders olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı yerine gelmek — zihin yorgunluğu geçmiş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
liste başı — is. 1) Herhangi bir seçimde, listenin ilk sırasında olan ad 2) En çok beğenilen, en çok tutulan kitap, şarkı vb Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller liste başı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı üstünde yeri olmak — 1) her zaman iyi karşılanmak, ağırlanmak İyi, sefa geldiler, hoş geldiler, başımızın üstünde yerleri vardı elbet. T. Dursun K 2) bir düşünce veya davranışı uygun bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstü başı dökülmek — 1. (birinin) giyecekleri çok eski olmak 2. görüntüsü iyi olmamak, giysisi kötü olmak Böyle üstü başı dökülen bir adama bu kadar yakınlık göstermesi karşısında şaşırıp kaldı. T. Yücel … Çağatay Osmanlı Sözlük